İzmir


İssa Bey Cami (Selçuk): Ayasuluk tepesinde St. Jean Bazilikası'nın batı yamacında bulunan cami, bir Selçuklu eseridir. 1375 yılında Aydınoğlu İsa Bey tarafından yaptırılmıştır.
Yalnız beylikler için değil Batı Anadolu ve XIV. yy. içinde önemli yenilikler taşıyan bu plan, Anadolu Türk mimarisinde de ender görülen uygulamalardan biridir. Cami, Selçuklu camileri ile Osmanlı camileri arasında geçiş dönemi eseridir.
Hisar Cami (Merkez): Kemeraltı-Hisarönü meydanının ortasında 1592 yılında inşa edilen cami, İzmir'in en büyük camisidir. Tek katlı, anıtsalcamilerdendir. Kesme taşlardan yaptırılmıştır. Ortasında büyük hacimli bir kubbesi, etrafında küçük kubbeler vardır.
Caminini içi Osmanlı sanatının en güzel örneklerinden birini oluşturmaktadır.
Birgi(Ödemiş): Ödemiş'e 9 km uzaklıktadır.Kent dokusunda Osmanlı ve Selçuklu mimarisinin seçkin örnekleri bulunmakta olup Dünya Kültür Mirası listesine alınmıştır.
İmam-ı Birgivi Türbesi ve Medresesi, Darül Hadis Medresesi, Güdük Minare Mescidi, Ulu Cami ve Aydınoğulları Türbesi burada bulunmaktadır.
İzmir Kilisesi (Merkez): İncil'de adı geçen yedi kilisenin ikincisi olan İzmir Kilisesi'nin "Takip edilen" ve "Sadık ol" anlamına geldiği söylenir. İzmir kilisesinin önemli olduğu çağ, M.S. II. ve III. yüzyıllardır. Bu kilisenin kalıntılarının, Çeşmelik semtinde St. Polikarp kilisesinin yerinde olduğu bazı arkeologlar ve Hıristiyan din yazarlarınca belirtilmektedir.
Karataş Beth İsrael Sinagogu (Merkez): Mithat Paşa Bulvarında olan Sinagog geçen yy. sonlarına özgü Viktorya stili mimarisi ile düğün törenlerine sahne olmaktadır.
Meryem Ana Evi (Selçuk): Selçuk'a dokuz kilometre uzaklıkta, 420 m yükseklikteki Bülbül Dağı üzerinde Hıristiyanlarca "Panaya Kapulu" olarak da adlandırılan kutsal yerin M.S. IV. yüzyılda inşa edildiği sanılmaktadır. Bir ocağı andıran mihrap kısmında Hz. İsa'nın altın kalbi temsil edilmektedir. Hz. İsa'nın yakalanıp çarmıha gerilişinden kısa bir süre önce annesini, arkadaşı ve havarisi olan St. Jean'a teslim etmiştir. St. Jean, Hz. İsa'nın çarmıha gerilişinden sonra Meryem Ananın Kudüs'te kalmasını sakıncalı bulduğundan onu yanına alarak Kudüs'ten kaçırmış ve buraya getirmiştir. Bu söylentiler efsanelerle karışsa da gerçeklik taşıdığını kanıtlayacak göstergeler bulunmaktadır. Hıristiyanlık dinini yaymak gibi kutsal bir görevi de üstlenmiş olan St. Jean, çağın en büyük kenti durumundaki Efes'i kendine hedef seçmiş, Hz. Meryem'i putperestlerin diyarına sokmak istemediğinden onu Bülbül Dağı eteklerinde sık ağaçlarla kaplı bir köşede yaptığı kulübede gizlemiştir. St. Jean'ın her gün gizli gizli onu ziyarete gittiği ve yiyecek içecek götürerek yokladığı bilinmektedir.Hz. Meryem'in tam 101 yaşına kadar Bülbül Dağındaki bu yerde yaşadığı ve burada öldüğü bilinir. St. Jean Meryem Anayı yine bu dağda kendisinden başka hiç kimsenin bilmediği bir yere gömmüştür. Hıristiyanlığın yayılmasından sonra Hz. Meryem'in bulunduğu yere Hıristiyanlarca "Haç" şeklinde bir kilise inşa edilmiştir.
Bu ev papalık tarafından 1967 yılında Hıristiyanlığın kutsal bir yeri ilan edilmiştir. Burada 15 Ağustosu izleyen ilk pazar günü ayin yapılır ve gelenler hacı olurlar.
St. Jean Bazilikası (Selçuk): Bizans İmparatoru Jüstinyen'in M.S. VI. yüzyılda St. Jean adına yaptırdığı bazilika, Ayasuluk tepesinde yer almaktadır. Bazilikanın ortasında, kubbenin altında ve zemin seviyesinin de altında olan St. Jean'ın mezarının doğu tarafında rahiplerin oturdukları kısımlar bulunur. Bu yapılar kiliseden yarım daire biçiminde ayrılır. Mezar alanının kuzeyinde aziz resimlerinden oluşan fresklerin bulunduğu kilisenin restore edilen sütun başlıkları üzerinde İmparator Jüstinyen ile karısı Theodora'nın monogramları vardır.
Bergama Kilisesi (Bergama): İncil'de adı geçen yedi kiliseden kesin olarak yeri bilinen tek kilise olup, Bergamalılar tarafından "Kızıl Avlu" diye adlandırılan bazilika, "Serapien" (Serapis adlı tanrı için yapıldığından) ve "Ne yerde ne gökte" anlamı da taşımaktadır. Bergama Kilisesi İsa'dan sonra 313-500 yılları arasında önemli rol oynamıştır.

Hiç yorum yok: